Agios Georgios- Sikousi’den Avgonima’ya doğru uzanan asfalt yolda, sağda (dörtyol ağzının 5200 metresinde) Kampochoron ve Omiroupolis’in sınırında bulunan tabelaya rastlamaktayız. Bu tabelanın karşısında (bölgenin adı Prie’dir) yokuş aşağı ve yürüyüşü kolay toprak yol başlamaktadır. Bu yol daha sonra Lithi ile Sakız adasının merkezini birleştiren taşlık yola dönüşmektedir.Sakız adasını enine yürümek isteyen biri Nea Moni manastırından başlayarak, önce Agii Pateres patikasını devamında ise Agios Platonas toprak yolunu takip edip sel yatağını geçerek Prie’ye kadar yokuş aşağı inebilir.
Lithi’ye uzaklık neredeyse 4100 metredir ve yürüyüş doğanın güzellikleri arasında aşağı-yukarı bir buçuk saat sürer. Lithio’nun doğu kısımlarına kadar varmak isteyen yürüyüşçü Fa, Troullo ve Kokkinaki’den geçmelidir. Bu taşlık yol oldukça iyi şekilde muhavaza edilmiştir. Bu yol suların aktığı çapraz kanallara (yapay) sahiptir. Fa bölgesinin sel yatağına ulaştığı kısımda ise küçük bir köprü (maalesef yıkılmış) bulunmaktadır. Yol harçsız taş duvarlar tarafından iyi bir şekilde desteklenmektedir. Yamaçların çok dik olduğu kısımlarda ise yukarda bulunanın aşağıda bulunanın üzerine bastığı iki kemerden oluşmaktadır. Zor geçişlerde harçsız taş duvarlar kalkerli büyük taşları kucaklamakta ve geçişin gerekli olduğu yerlere bilinmeyen ustalar taştan yamacın dayanağından dışa doğru uzanan basamaklar dahi yapmıştır.
Fa bölgesi Lepros’un eteklerinde yer alan küçük bir vadidir.
Bugün dahi bu bölgede incir, zeytin ve badem ağaçlarıyla çevrili özenli tarlalara rastlamaktayız. Fa’nın etrafında bulunan ormanın birkaç sene önce yanmasına rağmen burada görülen doğal ağaçlanma oldukça ilgi çekicidir.
Yolun en güzel noktası denize rastladığımız yerdir. Kalker taşının sadeliği, çam ağaçlarının yeşili ve Ege’nin maviliğinin birleştiği bu nokta sizlere unutulmaz bir tablo oluşturacaktır. Doğu yamacını yokuş aşağı inebilmek için yol 200 metre aralıklı iki firkete oluşturmaktadır. Dikkatli yürüyüşçü bu yolda yeşilliğe gömülmüş, yolu oldukça kısaltan küçük bir patikaya rastalayacaktır. Maalesef bu küçük patikanın durumu hiç iyi değildir.
Yolun bir kıvrımında karşımıza Lithi köyü çıkmaktadır. 13-11-1912 yılında bu kıvrımda Adanın merkezi bölgesine çekilen Türkler belirmiş ve Giritli çetebaşısı ve Makedonya gazisi olan Pero ya da Peraki’yi yemek yediği esnada gafil avlayarak öldürmüşlerdir. Yolculuk köy sahasının biraz yukarısında bitmekte ve oldukça kolay olarak nitelendirilmektedir.
Köyde kahvenizi içebileceğiniz üç tane kahvehane bulacaksınız. Yürüyüşünüze 15 dakika daha devam ederseniz denize girebileceğiniz veya enfes lezzetler tadabileceğiniz balık restoranlarının bulunduğu bir sahile varabilirsiniz.
Unutmamamız gerekir ki dağlık yürüyüşte herzaman, yaz aylarında dahi, yanımızda herzaman bileğe bağlanan kısa bot veya ayakkabı, su, ve yakınlarımıza haber verebilmek için cep telefonu bulundurmamız gerekmektedir.
Yazı grubu adına
Giannis N. Misetzis