Mesta

Mesta Mesta

Ortaçağ Kalesi Suitlerinin bulunduğu Mesta, sakız üretiminin gerçekleştiği adanın güney bölümünde bulunan ve çok iyi muhafaza edilen köylerinden biridir. Köy, 14.-15. yüzyıllarda, Cenevizlilerin işgali sırasında, birçok küçük Bizans yerleşim alanının birleşmesiyle kurulmuştur.

«Mastichochoria»olarak bilinen Sakız adasının güneyinde bulunan bütün köylerinde olduğu gibi, buranın da mimarı yapısı, köyün ortasında bulunan merkezi bir kulenin (gözlemevinin) varlığından oluşmaktadır. Evler birbirine çok sıkı ve kemer şeklinde uzanmaktadır. Kemerler arasındaki mesafeleri köylerin sokakları oluşturmaktadır. Merkezi kulenin en uzağında bulunan kemerde, evlerin yapışık duvarları adeta bir kale duvarı oluşturmaktadır. Bu kale duvarının iki kapısından köye giriş mümkündür. Mesta’da günümüze kadar var olan bu kale duvarı, düzensiz beşgen biçiminde olup, her köşesinde dairesel kuleleri vardır.

Mesta’nın merkezi savunma kalesi 1858 yılında, yerine Büyük Taksiarhi kilisesinin inşa edilmesi için yıkılmıştır. Bu üç bölümlü bazilika, Sakız adasının en büyük kiliselerinden biri olup, halk sanatının en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır. Kilise etrafında bulunan Kale tabanının bazı bölümleri günümüzde hala mevcuttur. Eski Taksiarhi kilisesi (15. yüzyıl), 18. yüzyılda inşa edilen büyüleyici tahta oyması mihrabı, köyün en eski anıtlarından birini oluşturmaktadır. Mesta ve bölgenin diğer köylerinin kale tarzı mimarisi, Cenevizliler tarafından, dünyada eşi olmayan, bölgenin değerli ürünü damla sakızını korumak amacıyla meydana gelmiştir.